HİÇ DÜŞÜNDÜN MÜ? YA İŞLER YOLUNDA GİTMEZSE!

Dalgıçlık mesleğinde çok iyi dalgıç olma etiketi genellikle yanlış anlaşılmaktadır. 

Yüzme konusunda bile suya çok hakim olmayan, daha yeni dalış hayatına başlamış bir kişi biraz bilgi ve ekipman yardımıyla kendini farklı hissetmeye başlar. Üç metrede yapabildiklerini otuz üç metrede de yapabileceğini düşünür çünkü etrafında henüz onun inemediği derinliklere inen, çok farklı dalış şartlarında beceriler gösterebilenler vardır. Bu yüzden bu kişilere özenerek kendisinin de yapabileceğini düşünür. 

Kişi çevreden duydukları ile kendi bilgi ve deneyimleri arasında fark olduğuna bakmaksızın hemen beklenti içine girer. Bunun sonucunda iyi dalgıç olmanın tanımını en derine dalış yapmak ve suyun derinlerinde en uzun süre kalmak olarak düşünmeye başlar. Ancak bu defa çok ciddi problemlerle veya dalış kazalarıyla karşılaşabilir. 

Oysa iyi bir dalgıç olmak her şeyden önce zaman, emek ve tecrübelerle oluşan bilgi birikimi ve buna uygun ekipman gerektirir. 

Peki, iyi dalgıç nasıl olunur? 

Hayatta her şeyin bir sınırı olduğunu bilen, bunu düşünerek dalışlarını planlayan ve planladığı dalışa uygun hareket ederek olunur.

Hedefe o konuda marifetlenerek ulaşılabilir. O halde bir üst marifete sahip olmak isteyen, bir alt istekle hareket etmelidir. İnsan, bir üst marifete sahip olabilmek için elde ettiklerinin hep bir altına razı gelecek şekilde hareket ederse karşılaşacağı problemleri çözebileceğini görür. 

İnsan hedefini belirleyerek hedefe hemen ulaşmış olamaz. Diğer bir değişle hedefe ulaşmanın kendi içinde birtakım stratejileri vardır. Şu an bulunduğu noktadan hedeflediği noktaya nasıl ulaşabileceğine odaklanarak bilgilerini, deneyimlerini, donanımını, bulunduğu ortamın şartlarını ve eksik yönlerini tespit edip hedefine uygun hale getirmesi gerekir. 

Yalnızca olmak istediği profil için ya da yapmak istediği dalış türü için çevreden beklenti içinde olmak insanı o özelliklere sahip dalıcı yapmayacaktır. En iyi hocadan eğitim alıyor olsa bile kendini iyi bir seviyeye getirebilmek hemen mümkün olmayacağı gibi bazen de hiçbir zaman mümkün olmayabilir! 

Dalgıçlık eğitmenlerinin en çok duyduğu cümlelerden biri “Hocam siz eğitim bitmeden yirmi metreye inemezsiniz diyorsunuz ama diğer hocayla çalışan arkadaşım daha üçüncü dalışta çok daha derinlere dalmış.” şeklinde yapılan kıyaslamalardır. Bu karşılaştırma bu hocanın diğer hocadan daha iyi olduğu anlamına mı gelmektedir?

Eğer bu hocanın da en iyi hoca olarak anılma beklentisi varsa henüz yeterliliğe sahip olmayan kişileri, inmemeleri gereken derinliklere ya da yapmamaları gereken dalış türlerine yönlendirebilir. Gerçek eğiticilik vasfına sahip olan dalgıç ise öğrencisinin zamanla, kaliteli ve deneyimli bir dalgıç olacağını gayet iyi bilir. 

Dalış hayatına yeni başlamış biri, başlangıç seviyesindeki deneyimiyle bir buz dalışı yapmasının sonuçlarını tahmin edebilmesi mümkün değildir. Sonuç olarak çıkabilecek sorunlar üşümekle kalmayacağı gibi başka ne tür sorunlarla karşılaşabileceği hakkında henüz tecrübesi yoktur. Ona anlatılmış bile olsa gidişatı öngörebilmesi mümkün değildir. 

Bir dalgıç adayı ekonomik imkânı var diye, son teknolojiye sahip ekipmanı alabiliyorsa her aklına koyduğu dalışı kendisinin de yapabileceği düşüncesine sahip olabilir. Çünkü bu ekipmanlar sayesinde suda rahattır ve henüz problemlerle karşılaşmamıştır. Aslında temel eğitimi sırasında hocası yaşayabileceği sorunları onun yerine önceden görüp çözdüğü için henüz herhangi bir sorun yaşamamıştır. Ancak temel eğitimden sonra tecrübe dalışları dediğimiz ve sonrasında yapılan ileri seviye dalışlarda dalış eğitmeni ufak sorunlarla başa çıkması için deneyim transferi yaparak gerekli zemini hazırlayacaktır. Fakat yeni başlayanın tez canlılığı başka bir hocayla da dalış yapabileceğini düşündürür. Sonuçlar istemediği şekilde geliştiğinde ve problem yaşandığında kendi yetersizliğine bakmadan,  dalış yaptığı coğrafi konumu, hava durumunu ve en çok da büyük beklentide olduğu hocasını suçlar. Çünkü beklentisi kendisinde değil dış dünyadadır. 

İnsan yaşayacağı bir sorundan dolayı sağlıksız bir deneyim elde ederse uzun yıllar keyifle yapacağı bir spordan, hobiden de uzaklaşır ve “dalış çok tehlikeli” şeklinde düşünmeye başlar. 

İşte bu sebepten hiçbir şeye balıklama atlama.

Asıl yapılması gereken adımların teker teker atılması, öğrenmek için gerekli bedellerin ödenebilmesi için çabalamaktır.

Hangi seviyede olursak olalım beklentimizi doğru yere koymak bizi mutlu ve başarılı yapar. 




Yorumlar

  1. Elinize sağlık çok güzeldi..(:

    YanıtlaSil
  2. İnsan beklentisini doğru yere yerleştirmeli

    YanıtlaSil
  3. Hedwfe yakşaşmak için çok güzel stratejiler

    YanıtlaSil
  4. Atlama ! derler ya… süreçlerdeki adımları takip edip uyumlanmak ne önemlidir. Direk atlama ! Vurgun yiyebilirsin

    YanıtlaSil
  5. Dogru beklentiyle doğru sonucu yaşamak, sabırla ustalaşmayi beklemenin hazzı bir başkadır... kaleminize sağlık:)

    YanıtlaSil
  6. Çok güzel bir yazı. Emeklerinize sağlık 💐

    YanıtlaSil
  7. Denizden gerçek yaşantıya uyarlanan çok güzel bir yazı olmuş. Bilgi gerçek olunca denizde de yaşantıda da adımlar aynı oluyor. Emeklerinize sağlık 😊🙏🏻🌸

    YanıtlaSil
  8. Telaş etmemek ne önemli

    YanıtlaSil
  9. Herkes kendi ustalığına ancak kendisi ile ulaşır..

    YanıtlaSil
  10. Öyleyse ustamızı da iyi seçmek lazım bizi yetiştirmeden herşeye atlatan da sakınmak lazım.

    YanıtlaSil
  11. Emeginize saglik, cok strateji veren bir yazi olmus

    YanıtlaSil
  12. Bir şeyi hedeflerken, hedefe doğru giderken acele etmemek, her şeyi zamanla, sabırla, tadında yaşayarak öğrenmek, yavaş ama emin adımlarla hedefe ulaşmak gerek.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder