Üzerinde yaşadığımız dünyadaki tüm canlılar bir döngü içerisindedir. Bu döngü içerisinde, canlılar yaşamlarını devam ettirirken insanlar gibi seçenekleri yoktur. Tıpkı bir menekşe, bir armut ağacı, bir martı ya da bir balina gibi…
Menekşenin “Bu ne ya, niye hep aynı toprağa bağlıyım ki ben buradan sıkıldım biraz şehir dışına çıkmam lazım” dediğini duymuyoruz. Balina “Diyete girmem lazım ya da her gün aynı balıkları yemekten sıkıldım bugün ne yesem?” demiyor. İnsan dışındaki canlılar bulundukları şartlara uyumlanır ve var oluş sebeplerine uygun ömürlerini tamamlarlar.
Peki ya insan?
İnsan hayatını kendi yaptığı seçimlerle şekillendirir. Yaşamı boyunca attığı veya atmadığı her adım kendi kararıdır. Her seçim bir vazgeçiştir dolayısıyla seçimlerinin getirdiği olumlu ya da olumsuz sonuçlar gelir önüne.
İnsanın asıl meselesi kendisi için doğru olanı seçebilmektir. Bir şeylere karar verirken, daha mutlu ve daha başarılı olabileceği seçimler yapmak ister insan. Kendisi için faydalı olacağını düşündüğü veya keyif alacağını zannettiğini seçer ama seçimlerinde yanılabilir. Daha mutlu olmayı beklerken elde ettiği sonuçtan mutsuz olabilir bazen.
İnsan kendisini mutsuz edecek bir hayatı seçmek ister mi?
Cevap;“Hayır.”
O zaman insan neyi seçip, neden vazgeçtiğini irdeleyebilirse hata payı azalır ama bazen bunu fark etmesi biraz maliyetli olabiliyor. Tıpkı üniversiteye giden ve çok yakın iki arkadaş olan Yağmur’la Güneş gibi...
Çocukluk arkadaşı olan Yağmur ve Güneş, üniversite sınavına girmiş, heyecanlı bir şekilde sınav sonucunu bekliyorlardı. Güneş ilkokuldan beri doğaya karşı çok meraklıydı. O yüzden meslek seçimi olarak ziraat mühendisliğini istiyordu.
Yağmur ise çok kararsızdı. Neye merakı vardı, neyle uğraşmaktan keyif alıyordu tam olarak bilmiyordu. Onun için önemli olan çok yorulmadan çalışıp, iyi bir maaş alacağı bir meslek sahibi olmaktı. Nihayet puanlar açıklanmış, okul tercihleri yapılmış ve bu iki arkadaş artık üniversite hayatına başlamıştı.
Güneş hayalindeki gibi ziraat mühendisliği okuyordu. Yağmur ise çok merakı olmadığı halde psikoloji bölümüne girmişti.
Bir sohbet sırasında,
"Yağmur bu mesleği yapmak istediğinden emin misin?” diye sordu.
Yağmur kendinden emin bir şekilde
"Tabii eminim. Zaten babam bana bir ofis açacak. Başkalarının yanında çalışamam. Haftada iki,üç müşteri gelir, oyalanırım. Hem ben araştırdım danışmanlıkta çok iyi para var."
Yağmurun asıl amacı, iyi bir kariyer yapabilmek değil. Şimdiden danışanlarına müşteri gözüyle bakıyor, yazık diye geçirdi içinden Güneş. Arkadaşına yardımcı olmak istiyordu. Çünkü arkadaşı düşünmeden karar vermişti. Bu yüzden ileride çok pişman olmasını hiç istemezdi. Bir yandan sohbet ediyorlar, bir yandan Güneş arkadaşına sorular soruyordu.
"Peki, Yağmur, hiç iş tecrüben olmadan yeni bir ofisi yönetebilecek misin? Yani önce bu işi bilen birisinin yanında biraz çalışıp, işi ve işleyişi öğrendikten sonra kendi ofisini açsan daha iyi olmaz mı?
Güneş'in soruları Yağmur'u bunaltıyordu. Bu yüzden arkadaşının sorularına geçiştirerek cevaplar veriyordu ama eve gidip yatağa uzandığında aklına Güneş'in soruları geldi.
“Zaten herkes benim gibi düşünüyor. Okulu bitirip, kısa yoldan para kazanmak. Ne var bunda? Güneş buna niye bu kadar takılıyor ki anlamıyorum" diye aklında tekrar tarttı kendince ve uykuya daldı.
Yıllar hızla geçti…
İki arkadaş artık, üniversitenin son sınıfındaydılar. Okulun kafesinde her buluştuklarında Güneş mesleği ile ilgili hayallerini anlatıyordu. "Eee birazda sen anlatsana Yağmur. Okul bitince ne yapacaksın. Hala hemen kendi ofisini açmak istiyormusun? "
Yağmur'un Güneş gibi hedefleri yoktu. Aslında okuduğu bölümü zorlanarak bitiriyordu. Psikolojiyi seçtiği için pişmandı ama bu pişmanlığını kimselere söyleyememişti. Psikolog olmak ona göre değildi, o daha çok sanata meraklıydı. Ama bunu anlaması dört yılını almıştı. Şimdi ise mezun oluyordu ve ailesi diplomasını alacağı günü heyecanla bekliyordu.
İnsan hayatının her anını seçim yaparak yaşar.
Sabah kaçta kalkacak, ne yiyecek veya yemeyecek, ne giyinecek, dışarıya çıkacak mı, otobüse mi taksiye mi binecek gibi bir sürü seçim. Bazen küçük, bazen çok büyük kararlar veririz hayatımızı etkileyen. Bazı zararlar bizi sadece üzer ama bazı zararları karşılamak çok can yakıcı olur…
Sağlam sebepleri varsa, kararını irdeler insan. Ve seçeneklerinin ucunun nereye vardığını bilirse, kendisini ileriye taşıyacak doğru kararı bulabilir.
Hep bir seçim... dilerim doğru seçimler yapıyoruzdur
YanıtlaSilSeçim yapıyorum ama o anki hevesimle veya özentimle mi yoksa toplamda bana ve insanlara nasıl fayda verebilirim diye düşünerek mi?🌺
YanıtlaSil