Hani her güzel ikramın sunulmasından önce, biraz zahmeti vardır da onun ardından gelir ya bir ikram...
İşte bedelin ardından gelen bir ikramdır, bayram...
Peki, bayramın tadına varmak da bir hak ediş midir?
Kimlere bayramdır o bayram?
Öyle ya, sadece takvim yaprağında belirlenen bir günden ibaret değilse... Manasına varabilen kimlerdir?
Mesela oruç mu seni tuttu, sen mi orucunu tuttun? Bir dön bak kendine; dününe göre sana ne katmış? İşte bayramının kıvamı o cevapta saklıdır...
Gönlüne hoş gelerek, bir çocuk heyecanıyla karşılayıp, sevdiğinden ayrılır gibi için buruk uğurladın mı o kıymetli ayı?
İşte o zaman, o bayram olur, sana bir tesellisi olan ikram...
Öyle ya, kim bilir belki de ömrün son Ramazanıydı…
Yardımların, sadakaların, hem ikramlayan hem ikramlanan derken, bir yerlerde de kardeşlerin zulüm altında, canını kurtarma derdindeyken... En temel ihtiyaçlarından yoksun ve mahrumken... İki lokma ekmekten, birkaç damla temiz sudan… En önemlisi, dünyaya karşı tek başına iken kardeşlerin…
Sen aldığın her lokmanla onları ne kadar hatırladın? İçinden bir dua ile ne kadar anımsadın? Ve önündeki masada iki lokmanın da ötesinde olan ikramlara, orucunu açabilmek için içtiğin birkaç yudum tertemiz suya ne kadar şükredebildin?
Anlamak için, kıymet bilmek için illa senin de mi eksik kalman, tek kalman lazım? O hali yaşayanın haliyle ne kadar dertlendin? Gerçeği ne kadar dertlendi isen, anlamı ne kadar aradı isen, işte bayram, o kadar bir ikram ve bir anlam... İçin buruk ulaşırken, layık görüp sana sunanın ve sana sunulanın hak ettiği tebessümle karşılanan...
"Ah o bayramlar..." Eskisi gibi değil diyor insanoğlu değil mi?
Peki, sen eskilerin yaşamındaki o kıymet bilme, halden anlama halinden ne kadar haberdarsın hiç baktın mı? Neydi onlara o eski bayramları hatırlatan, özleten... Ama işte insan; hep ulaşamadığına göz koyup da, eline verilene bir o kadar nankör olan değil mi?
Mesele; ne kadar hak edişin var? Çünkü ancak o zaman sana bir teması var… Mesele ne kadar gerçeğe, gerçek soru var? Çünkü ancak o zaman bir anlam var…
Tıpkı Ramazanı gibi, bu bayram kimileri için bir başka evet... Anlamı başka, karşılayışı başka, teması başka, fedaları ve ikramları başka… Birilerinin diğerleri için, en çok dua ettiği Ramazan’ın bayramı...
Ve evet; hiç eskisi gibi de değil...
Ramazanı hakkıyla yaşayabilen ve bayram ikramını hakedip coşkuyla paylasabilenlerden olmak ümidiyle..
YanıtlaSilİyi bayramlar
YanıtlaSil“Bayramımız bayram olsun “ Ne anlama geliyor bu cümle diye düşünürdü insan.. Şimdi daha iyi anlıyor.. Bayram geliyor , ama her zaman bayram olmuyor.. Ancak hak edişin varsa içinde bayram sevincini bulabiliyorsun..
YanıtlaSilEllerinize sağlık…
YanıtlaSilÇok güzel mesajlar emeğinize yüreğinize sağlık 💐
YanıtlaSilDamlacıklar toplandığında nehri, nehirler de denizleri dolduruyor…..
YanıtlaSilHayatımızda da yaptığımız her bir bayram ziyareti her bir hatır sorma bir ömür ilişkilerimizi oluşturmuyor mu aslında?🌺
“Bedelin ardından gelen ikramdır, bayram “yıllarca bu kadar bayramlar yaşamamıza rağmen kaç kere sorabildik “Bayram nedir? “ Çok açıklayıcı ve güzel anlatılmış emeğinize sağlık.
YanıtlaSilKeşke yine eskisi gibi olsa ama maalesefki değil.Hissettiklerimizi Ne güzel ifade etmişsiniz.Teşekkürler 💐
YanıtlaSilNe kadar hak edişim varsa o kadar teması var. Madem öyle o zaman tahsilatla uğraşmayalım hakkımızı aramakla uğraşmayalım hak edişimizi arttıralım çünkü hak ettiysek bizi bulur mutlaka olur biz Yeter ki hak edelim. O taş O gediye mutlaka uyar. taşımızı büyütelim... Sonuçta alacaklı olma ihtimalimiz yok mutlaka ama mutlaka hak ettiğimizden fazlası bize veriliyor
YanıtlaSilEvet hiç de eskisi gibi değil ..
YanıtlaSilKaleminize sağlık hocam💐
YanıtlaSilinsanoğlu hep başka insani dunyayi hatı aşarak Rabbini bile suçlar oldu
YanıtlaSilsen eski insan isen eski bayramda eski komsuda eski duzende olur sen değistın oysa gök toprak günes bitki hayvan hepsi ayni sekilde devam ediyor oysa sen neredesin ona bak elinize sağlik M.A.Çakır💜
Gerçekten insanoğlu nankörlükten çıkıp kıymet bilince anlamı oluyor bayramların
YanıtlaSil