Altın, dünyanın en değerli madenlerindendir ve yüzyıllar boyunca da insanoğlunun yaşamında birçok alanda yer etmiştir. Kimi zaman alışverişte ihtiyaç karşılayan altın sikkeler ile, kimi zaman düğünde geline yüz görümlüğü olması ile, kimi zaman evleneceklere düğün hediyesi diye, kimi zaman bir statü göstergesi olsun diye, kimi zaman kadının süsü diye, kimi zaman sağlıkta kullanılmak üzere, kimi zaman teknolojiye bir değer katması üzerine... Ama hiç bir zaman değerinden değer kaybetmeden süre gelmiştir altının değeri...
Öyle ki, kilometrelerce derinliklerden, madenlerden altını çıkaranlardan ve işleyenler den tut da, kuyumcu atölyelerinde çeşitli işlemlerden geçerek, sadekar olan ustanın elinde birçok işçilik sürecinin sonunda zanaatkâr bir dokunuşla, sanatsal bir sonuca ulaşan ve estetiği ile kadınların gözdesi olan…
Bir de altının hem hangi ayar olduğunu, hem de sahtesi ile gerçeğini ayırt edecek bir aşama var ki, burada başrol de, mihenk taşı vardır... Her şeyi ortaya çıkarır, gerçek ile sahteyi ayrıştırır... İki farklı ayarın kıyasını yaparken bile kıyas, saf olana göredir...
Madenin saflığını belirleyen şey; katıksız olması iken, bu durum onu değerli kılarken bir yandan da dış etkenlere, darbelere karşı biraz dayanıksız ve hassas kılar. Bu sebeple iyi muhafaza etmek gerekir. İşte insanın saflığının ölçüsü ise; samimiyettir... Yani düşünce ve davranışın bir olmasıdır... Samimiyeti artıkça, görüntüsü netleşen ve tıpkı suyun berraklığı gibi, içi dışı bir olan insan da, samimiyetinde ve saflığında netleştikçe, onu da dışarıdan etkileyen şeyler olacaktır, biraz kırılgan, biraz narin olsa da, özünde ki o samimiyet onu güçlü kılacaktır...
Öyle bir zaman ki, tıpkı altının saflığı gibi, insanların da hangi saf da olduğu görüntüsünün netleşmeye başladığı zamanlar... İşte perde kapanmadan, son sahnenin en saf oyuncuları olmaya aday bir sahne ve rol var önümüzde, Kuddüs...
Öyle bir sahne ki; çokların değil, azların derdi olan... Çokların bakıp ta görmediği, azların ise baktığı her yerde gördüğü... Çokların imkânlarına rağmen kolunu kıpırdatmayışı, azların ise imkânsızlığına rağmen, ne yapabilirim çırpınışında olduğu…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “az her zaman çoktur.”
Öyle bir zaman ki, azların o çoklara galip gelmek üzere olduğu... Azlar samimiyetle saflaştıkça, çokların samimiyetsizliğini hiçe sayacak bir zaman...
Müslümanların mihenk taşı olan Kuddüs perdesinde, son sahnenin beyaz oyuncuları olmak isteyenler için…
Kimler talip, belki de hayatının en gerçek rolünü oynayacağı o sahnede rol almaya?
"Müslümanların mihenk taşı olan Kuddüs perdesinde, son sahnenin beyaz oyuncuları olmak isteyenler için…
YanıtlaSilKimler talip, belki de hayatının en gerçek rolünü oynayacağı o sahnede rol almaya?"
Ellerinize sağlık🌸
Ellerinize sağlık
YanıtlaSilEmeğinize yüreğinize sağlık 💐
YanıtlaSilSomutyan soyuta ne kadar güzel ve net bir yazı olmuş rabbim Kuddusü dert edinenilenlerden eylesin kaleminize saglik
YanıtlaSilNice azlar çokları yenmişti. Beyazlaşan ve beyaz kalabilenlerden olmak dileğiyle
YanıtlaSilSahne hazırlanıyor .inşallah doğru saflarda olabilenlerden oluruz
YanıtlaSilAz her zaman çoktur… uhudda olduğu gibi
YanıtlaSilŞimdi de…
Dünyanın heryerindeki azlar…İNŞALLAH
Safları doğru olanların yanında doğru yöne dönmüş, sahnemizin başrolünde gerçeği oynayalanlardan olmak duasıyla... Emeğinize sağlık 🌸
YanıtlaSilALLAH razı olsun, kaleminize sağlık…
YanıtlaSilTalibim RABBİM kabul buyurursa…
İstesek de istemesek de sınanmak için samimiyet testi gelecek...
YanıtlaSilİnsanın saflığının ölçüsü Samimiyettir..
YanıtlaSilAzlar samimiyetle saflaştıkça, çokların samimiyetsizliğini hiçe sayacak bir zaman… Kaleminize sağlık
YanıtlaSilEmeğinize sağlık💐
YanıtlaSilGüzel yüreğinize sağlık hocalarım şuan ki durumun özeti...Allah bizi beyazda beyazda bileşenlerden
YanıtlaSilAllah bizi beyazda birlesenlerden eylesin...yüreğinize sağlık hocalarım 🤲
YanıtlaSilSon sahnenin hakkıyla beyaz oyuncusu olmak nasip olsun tüm niyet edenlere🌿
YanıtlaSilİnsan; imkanları azaldıkça daha da net daha da samimi daha da şükürle olmaya başlıyor hakikaten…..🌺
YanıtlaSil