Gerçek Pazartesi

Kızgın kumlardan serin sulara dalmak gibi; gerçekleri fark ettiğinde hissettiğin ferahlık…

Günlerden pazartesi… Buhranlı anların, zamanın bir çırpıda akıp gitmesini istemelerin, yarım kalmışlıkların, başlayamamaların, vazgeçmelerin, uykusuzlukların ve daha ne anlamların yüklendiği pazartesi…

Pazartesi geldi yine. Bugün hiç geçmez şimdi. Ne zamandır iş yerimizin devir olacağı konuşuluyordu. Bizimkilerin anlaştıkları firma, personelin kalabileceğini söylemiş. Yeni patron, organizatörü ile gelip iş yerini gezecekmiş. Nasıl revize edeceklerine karar vereceklermiş. Sanki sorunumuz yer ile ilgiliydi de… Odaları, mutfağı, lavaboları değiştirince çözülecek sanki problemlerimiz. Önce çalışanlara bir koy otoriteni, bir disipline olsunlar sonra revize edersin ortalığı. Beni bastı burası! Nasıl geçecek bu pazartesi? 

Of! Bugün için ne güzel planlarım vardı. Mert ile yuvamızı nasıl dizayn ederiz diye hayal ederken heyecanlanmıştım. Kim çıkardı onun ailesiyle aile olmalıyım prosedürünü? Ben sadece Mert ile evlenmiyor muyum? Neden ev eşyalarımızı kaynanam ile almak zorundayım ki anlamıyorum! Oysa alışverişe Mert ile gitsem hem keyif alırdım hem de birbirimizi anlamaya çalışır, anlaşmayı öğrenirdik. Birbirimizin beğendiği tarzları, beğenmediklerimizi anlardık. Şimdi bir de müstakbel kaynanamın fikrini önemsiyor gibi yapmam gerek. Bugün nasıl geçecek, nasıl… Of!

Ya Aysel bu hafta sonu ne yedik ya, abarttık ama yani! Abi o nasıl yemeklerdi öyle. Kuru dolma da harika, sarmanın da hatırı kalmasın derken ben en son nefes alamıyordum. Yani hem bu zayıf insanlara özenip; her giydikleri kıyafet yakışıyor diye yakınıp hem de bu kadar yemek nedir ya! Vallahi hayaller, hayatlar… İstediğim başka, yaptığım başka… Ben nasıl zayıflayacağım ya? Her pazartesi diyete gir, her cuma çık. Böyle bir arpa yol alamam ki ben. Bir sonraki pazartesi yeniden... 

Bu pazartesi spor salonuna başlamak için kıyafetlerimi, ayakkabılarımı, spor çantamı, her şeyimi aldım. Saç bandım bile hazır. Kuzenimin düğününe kadar balık elbisemin içine girmem gerek. Şifon elbise giysem hiç böyle dertlerim olmayacak aslında uçuş uçuş… Birkaç kiloyu kamufle ederdi. Ama balık elbise de bir başka duruyor. Hoşlandığım çocuk da gelsin düğüne, beni o elbiseyle görsün de vurulmasın bakalım. Derken tüm bu planlarımın suya düşmesi… Neymiş iş yerindeki Aslı’nın çocuğu ateşlenmiş, bekar olarak da bir tek ben müsaitmişim nöbet değişimine… Keşke bana da bir sorsaydınız! Sizin yüzünüzden evlenemiyorum ki. Hep birinin çocuğu hasta, hep tek müsait ben oluyorum. Spora başlamalıyım spora. Kısmetimi engelliyor bunlar. Bu pazartesi de başlayamadım valla… 

Annem artık beni tekme ile evden atacak. Akşamları sürekli kadının ayağının altında geziyorum. Dışarı çıksam, bir yere oturayım desem, çay kahve bir şeyler içmem gerek. Ekonomim de biraz hassas. Odamda otursam bir süre sonra basıyor insanı, iki laf edeyim diye gidiyorum annemin yanına. Kadın da yemekti, temizlikti uğraşıyor, hep engel oluyorum ona. 

Hafta sonu Saroz’a dalışa gittik. Bizim hoca tam bir çılgın ya… Tutturmuş müren görelim, müren görelim… Tamam da benim karşıma kapkara bir balık çıkacak suyun kaç metre altında, bir de bir şey yapsa, nereye kaçacağım suda? İyi hoş da ben korkuyorum bu büyük balıklardan… Caretta caretta yani deniz kaplumbağası gibi sevimli olanlarını görmek için dalmaya başlamıştım aslında. Bugüne kadar da beni motive eden bu güzelliklerdi. Yoksa şu uykusuzluğa değer mi? Gece yarısı eve döndüm, saat üç oldu otogardan gelip yatana kadar. Gözümü açamıyorum uykusuzluktan, nasıl geçecek bu pazartesi?

Pazartesi… Hepimiz için farklı tanımı olan pazartesi. Hepimizin ona farklı anlamlar katmamıza ve farklı tepkiler vermemize sebep olan pazartesi… Hayatta hangi kavramı nasıl tanımlarsak, davranışlarımız ona göre şekilleniyormuş. Lanetli, uğursuz ya da sendromlu pazartesi diye bir şey yokmuş. Pazartesi’nin gerçek tanımı herkes için aynıymış. Pazartesi de diğer günler kadar nötrmüş. Aslında kelimelerin gerçek anlamlarını bilmiyormuşuz. Tüm kavramlar birbirine karışmış. Tek bir kelimeye birden fazla anlam katmaya başlamışız. Halbuki gerçek böyle bir şey değil. Sahte olan bir şey karışık, belirsiz ve yoruma açıktır. Gerçek ise öyle değil… Gerçek; yorum barındırmaz, tartışmaya kapalıdır.

Gerçekliğin anlaşılabilir olma özelliği ile belirsizlik ve karışıklık ortadan kalkar…


Peki ya mutluluk? Sevgi? Başarı? Tüm bu kavramların gerçek tanımı; bildiğimi sandığımdan başka ise, belki de kendimi yok yere mutsuz ediyor olabilir miyim? Gerçek başarının tanımını öğrenebilir miyim? Sevgilimin, ailemin, arkadaşlarımın beni gerçekten sevdiklerinden emin olabilir miyim? Sanırım önce sevginin ne demek olduğundan başlamalıyım…

İnsan anlayamadığı bir kavramda ya da olayda daha hızlı yönlendirilir ve kandırılmaya müsaittir.

Mutlu olabilmemiz için, mutlu kavramını bilmemiz gerekiyor. Mutluluğun tanımını bildiğimiz zaman bunu yapabiliriz. Stresin ne demek olduğunu bildiğimiz zaman, stresi yönetebiliriz. Başarılı olabilmek için, başarının ne anlama geldiğini idrak ediyor olmamız gerekir. Yoksa kavramını bilmediğimiz bir şeyin problemini nasıl çözeceğiz? Kavramını bilmediğimiz bir şey ile ilgili nasıl strateji geliştireceğiz?

Sen de kavramların gerçek anlamlarıyla ferahlamaya ne dersin? 




Yorumlar

  1. Hepimizin hakikaten pazartesi sendromumuz var bunun gerçek olmadığını öğrenmek çok iç açıcı oldu benim için, teşekkürler emeğinize sağlık 🌿

    YanıtlaSil
  2. Beklenti doğru yerden olunca herşey güzel oluyor, acısı da tatlısı da🥰

    YanıtlaSil
  3. Anlamları bildikçe hayatımız gerçekten anlamlı hale geliyor.
    Teşekkürler

    YanıtlaSil
  4. Epistemoloji yani kavram bilimi… Her şeyin başıymış, ne kadar kıymetliymiş:)

    YanıtlaSil
  5. "İnsan anlayamadığı bir kavramda ya da olayda daha hızlı yönlendirilir ve kandırılmaya müsaittir."
    Elinize sağlık🌸

    YanıtlaSil
  6. Hakkatten bilmeyince gerçekleri, nasıl geçecek bu pazartesiler :):)

    YanıtlaSil
  7. Beyaz zambak22 Ekim 2024 16:14

    Farklı anlamlar yükleyip yanlış tepki verdiğimiz ne çok şey var hayatta, umarım gerçek anlamlarını öğrenip doğru tepkiler vermeye başlayabiliriz. Problemsiz bor hayatımız olmayacak ama biz onları çözebildiğimizde mutlu olabileceğiz.

    YanıtlaSil
  8. Kavramların gerçek anlamlarını bilmek harika olur.

    YanıtlaSil
  9. pazartesileri haftanın en zor günü aynı zamanda en bereketli günü

    YanıtlaSil
  10. Hatice Kesecek20 Kasım 2024 15:42

    Gerçekliğin anlaşılabilir olma özelliği ile belirsizlik ve karışıklık ortadan kalkar…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekleri bilmek hayata konfor katıyor🙏🏼

      Sil

Yorum Gönder