YAĞMUR VE İNSAN

Denizler, okyanuslar, göller, nehirler vb. olduğu yerlerde güneşin ısısıyla oluşan buharlaşma sebebiyle, gökyüzüne yükselerek yoğunlaşır ve su damlacıkları haline gelir. Ancak bu su damlacıklarının yağmura dönüşebilmesi için belirli bir büyüklüğe gelmesi gerektiği için rüzgarın da etkisiyle birbiriyle çarpışarak, birleşir ve yağmur haline dönüşür. Yağmur, damlaların birleşmesiyle nehirleri, gölleri oluşturur. Bu, insanların toplumsal yaşamlarındaki birlikteliği ve birbirlerine olan bağlantılarını sembolize eder. Kendimizi bireysel olarak küçük bir damla gibi görülebiliriz, ancak topluluk içinde birleştiğimizde büyük değişimler oluşturabiliriz. İnsanın birleşen oluyor olabilmesi için de çevresindekilerinin ihtiyaçlarını algılıyor olması gerekir. Kendi ihtiyacını da başkalarının ihtiyacını da gidermek için iyi ilişkiler kurmak zorundadır. Bunun için sabır ve azimle çabalayarak dönüşümünü oluşturur. 

Yağmur sürekli bir döngünün parçasıdır. Suyun buharlaşıp tekrar yağmur olarak yeryüzüne düşmesi devamlı gerçekleşen bir süreçtir. Belirli bir başlangıcı ya da sonu yoktur. İnsanların ise yaşamı sınırlıdır; doğar, büyür, yaşlanır ve ölürler. Yağmur, insan gibi yaşlanmaz ya da ölüm gibi bir sonla karşılaşmaz. Bu nedenle insanın kendisine verilen süreyi iyi değerlendirebilmesi gerekir.

Soğuk havalarda su damlacıkları küçük kristallere dönüşür. Yeryüzüne inişi sırasında sıcak hava katmanlarından geçtiği için çözünerek yağmur haline gelirler. Yağmur mevsimlere bağlı olarak gelir ve gider. İnsanlar da yaşam döngülerinde farklı dönemlerden geçerler. Tıpkı yağmurun gelişinin bazen beklenmedik, bazen ise öngörülebilir olması gibi, insan hayatındaki değişimler de bu şekilde olur. Tıpkı yağmurun toprağa hayat vermesi gibi, insanlar da zorluklar karşısında yeniden güç bulurlar. İnsan bu dönüşüm sonrasında ise marifet ve beceri kazanır. Zamanla değişir, fiziksel ve zihinsel olarak olgunlaşır.

Yağmur; doğayı temizler ve yeniler, kurak topraklara can verir, fayda verir. İnsanlar da zor dönemlerin ardından yenilenme ve arınma ihtiyacı duyarlar. Hafif bir yağmur; huzuru ve dinginliği simgelerken, fırtınalı bir yağmur duygusal çalkantılarla benzetilebilir. İnsanlar da zaman zaman içsel fırtınalar yaşar ve bu fırtınalar geçicidir. Sadece bazen biraz daha kısa bazense uzun sürebilir. Yağmur yağarken ortaya çıkan sessizlik, insanların zaman zaman içine kapanıp düşüncelere daldıkları anları anımsatır. Sessizlik içinde geçen bu süreçler, insanın kendi iç dünyasıyla olan bağlantısını güçlendirir.

İnsanlar bilinçli varlıklardır; düşünür, karar alır ve iradeleriyle hareket ederler. Duyguları, istekleri, hedefleri ve amaçları vardır. Bilinçli davrandıkları zaman iyi karar verme olasılıkları artar ancak istekler devreye girdiğinde yanlış kararlara yönelebilirler. Yağmur ise öyle değildir… Yağmur ise ne zaman yağması gerekiyorsa o zaman yağar. Ne zaman o bölgeyi terk etmesi gerekiyorsa o zaman terk eder. Yani yağmur ne zaman ne yapacağını çok iyi bilir. İnsanlar gibi istekleri, aşırılıkları yoktur. Dengesi vardır bu hayatta…

İnsanlar, doğadaki diğer canlılardan farklı olarak çevrelerini değiştirme yeteneğine sahiptir. Kültür, bilim, sanat gibi karmaşık yapı ve sistemler oluşturabilirler. Yağmur, doğada bir denge unsurudur. Su döngüsünün bir parçası olarak sadece bir işlevi yerine getirir ve doğaya belirli etkileri olur. Ancak insanların oluşturabildiği karmaşık sistemler ve kültürlerle kıyaslanamaz.

Yağmur, su döngüsünün bir parçasıdır. Yağmur, suyun yeryüzüne geri dönmesini sağlar, böylece göller, nehirler ve yeraltı suları yeniden dolabilir. Yağmurun yeniden su damlası olabilmesi için ya bir toprağa ya da bir su kaynağına düşmesi gibi bir ihtiyacı, hedefi vardır, fayda verir. Yağmur, bitkiler için hayati öneme sahip olan suyu sağlar. Özellikle tarımda yağmur, ürünlerin yetişmesi için gerekli olan suyu sağlar. Yağmur, kurak bölgeleri nemlendirerek hayvanlar, bitkiler ve diğer canlıların yaşam alanlarını destekler. Sıcak hava durumlarında soğutucu bir etki yaparak iklim dengesini korur. İnsan, doğası gereği ihtiyaçlı bir canlıdır ve bu ihtiyaçlarını giderebilmek için de iletişime geçer. İnsanın da yağmurun bir hedefi olduğu gibi bir hedefinin olması ve bu hedefinin fayda veriyor olması gerekir. Faydası yoksa insanın iletişimi de ilişkiye dönüşmez. İnsanın iletişimini ilişkiye dönüştüren ise fayda veren olmasıdır. İnsan, ilişki kurmaya başladığı an bağ kurmaya başladı demektir. Bağ kurabilen insan da karşısındakinin ihtiyacını, onun faydasını düşünen insandır. Sadece iletişim varsa, ilişkiye dönmüyorsa bağ yoktur. İnsan kendi ihtiyacına odaklanmış demektir. Buradan da bağ çıkmaz, sadece bencillik çıkar…



Yorumlar

  1. Emeğinize sağlık 💐

    YanıtlaSil
  2. “İletişimden bağ çıkmaz, bencillik çıkar…”

    YanıtlaSil
  3. Elinize sağlık. Çok kapsamlı bir yazı. İletişimi ilişkiye, ilişkiyi bağ kurmaya çeviren temel unsur olan FAYDA'nın altının çizilmesi çok anlamlı...

    YanıtlaSil
  4. Elinize sağlık hep karıştırırız iletişim ve ilişkiyi, sonuçta da üzülürüz... Ne güzel açıklamışsınız iletişimi ilişkiye dönüştüren şeyi...

    YanıtlaSil
  5. İnsanın doğru hedefi olmalı. Güzel bir anlatım. Emeğinize sağlık🥰

    YanıtlaSil
  6. İnsanın doğru hedefi olmalı. Güzel bir anlatım. Emeğinize sağlık🥰

    YanıtlaSil
  7. Bulutların ağlaması yağmur tatlı ve fayda verirken, bizim gözyaşlarımız tuzlu ve zarar verebiliyor...

    YanıtlaSil
  8. Yağmurun döngüsü çok güzel anlatılmış.

    YanıtlaSil
  9. Hatice Kesecek20 Kasım 2024 15:32

    “İnsan, doğası gereği ihtiyaçlı bir canlıdır ve bu ihtiyaçlarını giderebilmek için de iletişime geçer.”
    İnsan sürekli yaptığı bir eylemi neden yaptığını bilince hem zihni rahatlıyor hem de daha farklı bir bakış açısıyla bakıyor. Bunca zaman neden hiç düşünmemişim diye kendimi sorguladım…

    YanıtlaSil
  10. “Fayda yoksa iletişim ilişkiye dönüşmez….” İnsan keşke şunu erkenden idrak edebilse. Bildiğimizi zannettiğimiz kavramların bu kadar derin farklılıkları olabiliyorsa acaba FAYDA ne demek?😁

    YanıtlaSil
  11. Yağmurla insanı ve insan ilişkilerini iliskilendirebilmek yaratanın muazzam yaratiminin delilleridir. SUPHANALLAH!

    YanıtlaSil

Yorum Gönder