Hiçbir şeye yetişemiyorum!
‘’Yeter artık kim uğraşacak bu işlerle? Her işe ben koşturuyorum yoruldum artık. Bir şey görmek istemiyorum.’’ diye bağıran dizi karakteri ile kendine geldi Ayşe. Kendisi de görünüşte dizi izliyordu ama aklı yapacağı işlerdeydi. Yıkanacak çamaşırlar, toplanacak ev, yerleştirilecek bulaşıklar ve gelecek misafirler. Yapacakları sadece ev ile de sınırlı değildi. Ofiste de durumlar aynıydı. Birikmiş evraklar, yapılması gereken toplantılar ve darmadağın olmuş bir masa…
Son zamanlarda sürekli yapacağı işler birikiyordu ama bir türlü başlayamıyordu. Nereden başlaması gerektiğini bilmiyordu Ayşe. Kendisini kimi zaman dizi izlerken, kimi zaman evden dışarı çıkarken buluyordu. Sanki o sırada zaman duruyor yapılması gereken kendiliğinden halloluyor gibiydi ama hiçbir şey durduğu gibi durmuyordu. Dizi izlerken kendisi duruyor ama zaman akıp gidiyordu. Yapılacaklar daha da artarak devam ediyordu.

Çünkü hayatta durağanlık olmaz, her şey sürekli bir değişim halindedir. Ancak biz o zamanı verimli kullanamadığımızda bir şeyler ya daha iyi oluyor ya da daha kötü…
Hayatımızda öyle dönemler olur ki her şey üst üste gelir, artarak birikir. Bu dönemlerde insan neye nereden başlayacağını bilemez. Zannederiz ki bir şeyler yolunda giderken her zaman yolunda gidecek veya bir şeyler kötü giderken her zaman kötü gidecek. Hayatın içinde neye bakarsak bakalım hep inişler çıkışlar vardır. Hava kışın çoğu zaman yağmurluyken, birden güneş açabilir. Yazın çoğu zaman güneşliyken yağmur yağabilir. Ayşe’nin yapacağı işler de böyleydi. Öyle bir dönem oluyordu ki tüm işler zamanında yapılıyordu. Bazı dönemlerde ise sanki hiçbir şeye yetişemiyordu ve o dönemlerde hiçbir işle de uğraşmak istemiyordu. Kaçtıkça kaçası geliyordu ve mutlaka kendine bir kaçış noktası buluyordu.
Peki, o dönemlerde yapması gereken neydi? Hava güneşliyken birden yağan yağmura vermesi gereken tepki neydi mesela? İşlerden kaçmak mı? Yoksa yapılacaklara yoğunlaşmak mı? ‘’İşler çok birikti şimdi kim uğraşacak’’ diyerek daha da umursamamak mı? ‘’Tamam, kabul ediyorum işler birikti, şimdi nereden başlamalıyım?’’ mı demek?
İnsan bir şeyin sebebine değil sonucuna baktığı zaman fazla zahmet çekmeden o işler kendiliğinden olup bitsin ister.
Ancak sebebe odaklandığında hem onu keyifle yapar hem de motivasyonu sürekli hale gelir.
Günümüzde en zorlandığımız şeylerde birisi zaman yönetimi. Her an yapılacak çok şey var ama kimse nereden nasıl başlayacağını bilemiyor. Hepimiz hep bir koşuşturmaca halindeyiz, bir şeyler yapıyoruz ama bir türlü sonuçlanmıyor. Hep bir koşturmaca ama bir yere varamıyoruz. Bazen dizi izleyen Ayşe gibi sanki kendiliğinden çözülecekmiş gibi bekliyoruz. Elimizde sihirli değnek olsa da hepsi hemen hallolsa istiyoruz.
İnsanoğlunun düştüğü yanılgılardan birisi de bu aslında ‘’Her şey hemen hallolsun.’’ ya da ‘’Ben yaparsam eksiksiz yaparım.’’Hem hepsi olsun hem de mükemmel olsun.
Neden peki hemen sonuç istiyoruz?
O kadar alıştık ki bir tık ile her şeye ulaşmaya. Alışverişi internetten yapıyoruz. Ev işlerini robotlar hallediyor. Bulaşıkları ve çamaşırları makine yıkıyor hatta kurutuyor. Kahveleri makineler yapıyor.Hâlbuki çok değil bundan 10-15 yıl öncesine kadar bulaşıkları elde yıkıyorduk, evi süpürge ile süpürüyorduk, hatta çamaşırları dahi elinde yıkayanlar vardı. Bunlara rağmen kısır günlerine gidecek vakit dahi bulunuyordu. Ama şimdi en çok zamanın bereketini kaybettik, en çok zamanı ziyan ediyoruz…
Nasıl oluyordu da her şeye vakit yetiyordu?

Doğaya baktığımızda hiçbir şey birdenbire olmuyor. Yağmurluyken güneş açacaksa önce kara bulutlar çekiliyor. Güneşliyken yağmur yağacaksa önce kara bulutlar geliyor. Bir tohum ektiğimizde aynı gün çiçek açmıyor. Hepsinin zamana göre bir akışı var. Mesela hiçbir çiçek ‘’Aa ben şimdi açacaktım neden hava karardı?’’ demiyor. Doğanın döngüsüne göre açıyor ya da yaprak döküyor. Tüm yaprakları birden dökülmüyor, tüm çiçekleri birden açılmıyor. Fakat insanoğlu tüm işleri birden hallolsun istiyor. Aslında bitkiye, taşa, toprağa, hayvanlara baktığımızda hayat ne güzel işaretler veriyor anlayabildiğimizde…
Peki, doğada bile her şey birdenbire olmuyorken bizim işlerimiz birden hallolur mu?
Önemli olan küçük de olsa hareketi başlatabilmektir. Bir yerden başlayınca beraberinde devamı gelmeye başlar. Ya isteklerini kontrol edemiyor insan, her şeye ulaşmak istiyor ya da istediklerine ulaşabilmek için yeterli olan bedeli ödemek istemiyor. Doğada olduğu gibi her şeyin bir gerçekleşme süresi vardır. Biz de kendimize ulaşılabilir hedefler koymalı, basit olana disipline olmalı, sonuca değil sebebe odaklanmalı ve o sebepten keyif almalıyız.
Zaman gerçekten yanadır…
Zaman hızla akıp gidiyor, ama bereketli hale getirirsek ozaman tadından yenmez🧡
YanıtlaSilElinize emeğinize sağlık çok güzel bir anlatım olmuş
YanıtlaSilNe kadarda hepimizin öyküsü..Bağlandığı yer itibariyle de oldukça ümit verici, elinize sağlık..
YanıtlaSilAslında zaman insan için en değerli şeylerden biri olmasına rağmen en az kıymet verdiğimiz şey. Zamanında doğru yaptığımız şeyler bize fayda veriyor. O süre içinde yapıp ettiklerimizin sonuçlarını yaşıyoruz ama maalesef şu an herşeyi tükettiğimiz gibi zamanı da hoyratça tüketiyoruz.
YanıtlaSilHer şey hemen olsun . Herşey tekelimizde olsun bizim istediğimiz gibi olsun her şey anlamını yitirdiği şu günlerde sebeplere odaklanıp yavaşlatmak lazım
YanıtlaSilBu güzel yazı için teşekkür ederiz... Fark etmediklerimizi fark ettik..
YanıtlaSilYouTube da video izlerken 1,5 la izleriz ya hani hızlandırarak, hemen bitirelim, zamandan tasarruf edelim diye, sanki hayatımızın genelinde de hızlandırılmış zamanda yaşıyor gibiyiz. Bunun sebebini yazıda yakaladım. İşlerin yetişmemesinin sebebi gereksiz işlerle zaman kaybedip asıl odaklanmamız gereken yere odaklanmayıp 1,5 hızla yetiştirmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla süreçten keyif de almıyoruz. Bir an önce bitsin istiyoruz. Sebeplere odaklanmamız dileğiyle....
YanıtlaSilZaman gerçekten yanadır…
YanıtlaSilEllerinize sağlık🌼
“Sonuçlara odaklanmak, insanın sebeplerindeki motivasyonunu azaltır.” demişti hocamız :)
YanıtlaSilUnutulan birçok şeyi hatırlattınız teşekkürler... 🌿
YanıtlaSilZaman ne kadar değerli, nasıl geçtiğini anlayamıyoruz. Yapacaklarımızı erteliyoruz oysa zamanın bereketlenmesi herşeyi ertelemeden yapmak ile alakalı. Bunun bilincine ulaşabiliriz İnşaAllah
YanıtlaSil