O akşam yine dedemleri ziyarete gitmiştik. Dedem bahçede toprakla uğraşıyordu.
“-Hoş geldin evlat, gel bakalım.”
Dedemle sohbet etmeye başladık. Bu akşam bir hüzün vardı sanki yüzünde bir yandan da toprağı çapalıyordu.
“Sana çok kıymetli bir minberin hikâyesini anlatmış mıydım ben?”
“Hayır dedeciğim, minber ne demek? Nasıl bir hikâye?”
“-Minber camilerin içinde olur, merdivenli bir yapıdır. Hutbe oradan verilir. Yaşlıca bir marangoz ustası çok incelikli işlenmiş bir minber yapar. Hem de tek bir çivi bile kullanmadan iki sene boyunca uğraşır. Yaşadığı şehrin yakındaki illeri bile bu minberin güzelliğini konuşur hatta bazıları satın almak ister. Ama usta kimselere vermez.”
“-Satmayacaksa öyle bir eseri neden yapmış öyleyse, boşuna mı uğraşmış?”
“-Hayır elbette, bir hayali varmış bizim marangozun. O vakitler yine bugünkü gibi zalimin zulmünde sıkışıp kalmış Kudüs’ümüze götürüp Mescid-i Aksa’ya koyulmasını istermiş. “
“-Peki, götürebilmiş mi dede?”
“- O günlerde 15 yaşlarında senin gibi bir genç delikanlı babasıyla bu yaşlı marangozu ziyaret edip herkes gibi minberi görmek istemiş. Sonra marangoza sormuş:
“-Dedeciğim emeğine sağlık ama Kudüs işgal altında bu minberi oraya kim götürüp de koyacak ki!”
Marangoz da cevap vermiş:
“-Biliyorum evladım ama benim elimden gelen buydu bir usta olarak tüm imkânımı kullanıp bu minberi yaptım. Şimdi dilerim ki senin gibi bir yiğit zamanı gelince bu minberi alsın yerine koysun”
“-İşte evlat o genç adam kendini öyle bir hayale adamış ki o minberi bizzat kendisi Kudüs’e götürebilmek için yıllarca nice bedeller ödemiş. En sonunda 50’li yaşlarında nihayet Kudüs’ü zulümden kurtarıp o minberi Mescid-i Aksa’ya yerleştirmiş. Ama bu gün yine Kudüs mahzun, ve kurtarılmayı beklemekte…”
Dedemin anlattığı bu hikâyenin günlerce aklımdan ve yüreğimden etkisi geçmedi. Ne yapabilirim ki diye düşünürdüm. Meğerse hayallerimi ve dualarımı küçük tutmuşum. Oysa şimdi ayakları yere basan bir hayalim var, bir derdim var. Kendime aldığım yeni kararlarım var. Günün birinde bize de hayalimizi yaşamak düşer diye büyüttüğüm umutlarım var.
Her insanın zihninden geçen hayalleri ve gördüğü rüyaları vardır. O hayaller ki insanın amacını, yönünü gösterir.
Duayla süslenmemiş hayaller, yalnızca senaryolardan ibarettir. Hem de insanın beğenmediği hayatına yazdığı bir sürü yeni senaryolar. Belki de Yaratıcısından gelene yüz çevirip kendince yazdığı senaryolar…
Oysa insan hayalleri de dâhil kıymetle yaratılmıştı. Bize hayal kurma fırsatını veren de O Yaratıcıydı.
O halde soralım kendimize; en çok neyin hayalini kuruyor, geceleri neyin rüyasını görüyoruz? Daha doğrusu rüyasını görecek kadar dert edindiğim ne hedefim var?
Yoksa uykusuna dalmadığım rüyalarım, hayalini kurmadığım bir hayatım bir hedefim yok mu? Bu ne dertsizlik öyleyse?
Bir hayali olmalı insanın sağlam hedefler için diri tutan, daima tebessüm ettiren, umudunu tazeleyen,
Bir rüyası olmalı insanın herkes uyurgezer dolaşırken uyanık, diri ve canlı kılan…
O rüyalar ki, insanın bedeline razı olduklarıdır.
İnsan bedeline razı olmadığı şeyin rüyasını görür mü hiç?
İnsan bedeline talip olduğu şeyin hayalini kurduğunda işte o zaman o hayallerin gerçekleşme ihtimali artar. Çünkü gerçek hayaller, gerçeğe uyumlu olanın hakkıdır. İçinde bedelin olmadığı hayaller ise sahteyle uyumlu olanındır.
Hedefimiz aslında bir damla su olabilmek olsa ozaman sıfırlar bir olur...
YanıtlaSilVar bir hayalimiz; Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşması ve oradaki zulmün sona ermesi.
YanıtlaSilOkuyunca ne kadar az düşündüğümüzü fark ettim. Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilO rüyalar ki, insanın bedeline razı olduklarıdır.
YanıtlaSilİnsan bedeline razı olmadığı şeyin rüyasını görür mü hiç?
Ellerinize sağlık🌸
Dünyanın neresinde olursa olsun zulme karşı sessiz kalmayanlar, kendine dert edinenlere yazılmış güzel bir yazı olmuş 🪷
YanıtlaSilO kadar temaslı ki ❤️ yatmadan önce ve uyandığında aklında ne var oralara bir bak🌸
YanıtlaSilKaleminize sağlık hayalin ayrımı ne güzel verilmiş insan bu ipucunu yakaladığında kendi hayallerini ve gerçeğe uyumunu düşünebiliyor
YanıtlaSilİnsanın hedefleri ve arzuları arasındaki fark…
YanıtlaSilEllerinize sağlık, çok kıymetli bir yazı… :)
Ne güzel hedef ne güzel hayal ne güzel bedel kaleminize sağlık
YanıtlaSil